Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

OSMANLI TÜRKÇESİ

Türklerin Anadolu'ya 11. yüzyıldan itibaren yerleşmesinden sonra 13. yüzyılda Türkçe, Anadolu'da bir yazı dili olarak gelişmeye başladı. (Develi 2016: 11) Selçuklu Devleti içerisinde Arapça ve Farsça ağırlıklı bir dil kullanılmakta olup Farsça'nın devletin resmi dili olması sebebiyle Türkçe, fazla gelişme alanı bulamamıştır. Ancak Selçuklu Devletinin zayıflaması ile birlikte kullanılan bu resmi dil de parçalanıp gitmiştir. Osmanlı Devletinin kurulmasıyla birlikte artık Arapça ve Farsça ağırlıklı bir dil yerine Türkçe önem kazanmaya başlamış hatta üç kıtada konuşulan bir dil haline gelmiştir. Tabi ki bu durum bir anda olmamıştır. Öncelikle devletin içerisinde çeşitli gelişmeler olmuş, devlet sadece toprak fethetmekle kalmamış, gönülleri de fethetmeyi başarmış ve böylece oluşan sağlam güven çerçevesinde insanlar Türkçeyi daha çabuk benimseyip konuşabilmişlerdir. İlerleyen dönemlerde bir çok yerin fethedilmesi yani neredeyse üç kıtaya da hakim olunması sebebiyle kulla

Neden Osmanlı Türkçesi değil de Osmanlıca?

SİZCE NEDEN ÖYLE? Ülkemizde genel bir kanı var. Osmanlıca... vatandaşlarımız bunu ya yeni bir dil olarak kabul ediyor ya da başka dillerin parçası olarak kabul ediyorlar. Peki neden Türkçe olarak kabul edilmiyor? Neden mi? Çünkü bu kanının oluşmasına sebep olan unsur tek başına olmamakla birlikte büyük bir çoğunluğu harf sisteminden kaynaklanıyor . Latin harfleri yerine Arap harfleri kullanıldığı için insanlar bunu Türkçe olarak algılayamıyor, sanki Arapça'nın kardeşi yeni bir dilmiş gözüyle bakıyor. Bu kanı yanlış olmakla birlikte son derece ilginç bir durumdur. Yolda okunan herhangi bir Osmanlı Türkçesi metnini gören insanlar ya Arapça okuyor gözüyle bakıyor ya da Kuran-ı Kerim gözüyle. Hatta toplu taşıma araçlarında "sen Kuran okuyorsun geç otur da oku diyenler bile var." Bu vatandaşımızın kutsal değerlere son derece bağlı olduğunu göstermekle birlikte aslında araştırmayıp körü körüne söylenilen her şeye inandıklarını da gözler önüne sermektedir. Peki bu yanlış